BANA SARILMA SENDEN KORKUYORUM !

Selamın Aleyküm . içinizden aleyküm selam deme içtenliği ile okuyun bu yazıyı zira kendisinde de leri ayırmadığım gibi yazdığım her kelimenin altında da kırmızı şerit çıkıyor. lan bok desem kırmızı şerit çıkacak sanki (valla çıktı çdknkjbs :D ).Neyse bu günkü konumuz 8 sene sonra keşfettiğim ve çok az kitlenin bildiği bir youtube şovu. şovda kendini asan kesen kuklalar var ki kitlenin yüzde 95 i de ya of çocuk istismarı :( diyerek telif spam taş toprak ne varsa atmış atmış. gelin biz o yüzde 5 lik dilimde olalım çhok cool :D .öncelikle ilk videounun linkini bırakıyorum buraya dümdüz izleyin sonra üzerine konuşalım . (ingilizceniz yoksa da izleyin zira izahını yapacagım altta )

https://www.youtube.com/watch?v=9C_HReR_McQ





izleyip okuduğunuzu farzediyorum. lan bu ne şerefsizler çocuklara neler izletiyor diye saldırganlaşmak ilk bakışta gayet normal. Bende ilk izlediğimde bayağı irite olmuş hatta inceden tırsmıştım.yılların susam sokağı karekterleri kuklalar bayağı kan vahşet ve ürkünçlük ile kurgulanmış bir video da bize kendilerini sunuyorlardı. bunu yazan yapan kim varsa hain olmalı hatta burada kürtaj yapıyı bile olabilirlerdi :).ama bir sahne beni benden aldı bana geri soktu . lan sistem eleştirisinin ırzına nasıl geçilir ne nerede nasıl yapılır konusunda ders vermiş denyolar bize...

                       bu standart sayılabilecek konfetili yazı ile giriş yapılıyor videoya 

                      yine standart sayılabilecek derecede bir sahne masadaki gazeteye vurgu yapıyor. ama bu işleri bilenlerden size tavsiye bu gazete hep olayın giriş kapısı oluyor valla. neyse dönecegiz devam edelim şimdilik.

                                        odanın duvarındaki objeler biri sizi mi gözetliyor ?

                             tarih ve "yaratıcı ol" mottosu. yaratmak Allah a mahsustur tabiki ama oluşturma manasında kullanılıyor burada  hepsini didikleyeceğim bu arada bölüm bütünlüğü ve yazının birkaç part olmasına takılmayın zira özellikle bu şekilde olacak anlam bütünlüğü uzunluk ve düşünme ile alakalı.

kahramanlarımızın isimleri kırmızı adam sarı çocuk ve ördek. yeşil ördek de deniyor yerine göre ama kim kim izaha lüzum yoktur umarım.bu arada dikkat etmeniz gereken noktalardan birisi de yerdeki karolar.

bu resim defteri birden cana geliyor ve çocuk programı tadında yaratıcı olmak ile alakalı bir şarkıya başlıyor. benim masamda olsa önce eüzübesmele çeker sonra kafasına bıçak saplarım amk biz uzaylıya taş adan dayıyla büyüdük pokemonu sevdi diye kendini atan çocuk idolümdü :D

defter bir portakalın bile çok eğlenceli olacağını söylüyor . ördek o sadece bir portakal deyince "benim gözümde saçma bir portakal." seklinde bir nara ile cevap veriyor ve portakal bu animasyona sahip oluyor.

burada ise defterimiz bulutlarda bir mana olup olmadığını soruyor . kuklalar yok der demez birde bu gözle bakın diyor ve bulutlar şekil alıyor. öyle ki beysbol sopalı ördek kayaklı merdiven gibi abes şeyler defterden milisaniye sonra üçlünün ağzından tekmil olarak çıkıyor. Aslında burada kuklalar da bir nevi şekil almış oluyor çünkü o tek gözün kadrajından bakarak görmeye ve defterin istediği gibi görüp davranmaya başlıyorlar.

defterimiz beyni kullanmanın zamanla ilişkisini anlatıyor "beyninizi iyi zaman geçirmek için kullanın" dediğinde sarı çocuk "ben mesela palyaço çizerim" diyor.

bakın buraya kadar olan kısmı bir özetleyelim. ingiltere desiniz belirli konuşma tiplerine ve kelimelere ayrıca ortama bakınca  ki gazete de ingilitere frangı şekli mevcut ayrıca kukla şovu burası . 3 temel tipleme var büdü ye aşırı benzeyen bir çocuk hayvan kırması yeşil bir ördek ve yarı yaratık yarı uzaylı ama humanoid tabirle geçen bir dev. hmm bunların hepsini hanği şovda gördüm ya ben . susam sokağı ? yada orijinal versiyonu "THE MUPPET SHOW"? Evet arkadaşlar kukla showun tam içindeyiz 

işte hikayenin kopuş anı bu noktada başlıyor ."ıyy arkadaşım yavaş olmalısın" diyor ve katranı resmin üzerine boca ediyor.burada ilk kez kuklalanın ipini görüyoruz. genelde kuklalar ve filmlerdeki uçan kaçan tiplerin ipini göstermek yada o dünyayı suni göstermek istenecek son şey bunlar için . sonuçta o dünya öyle gerçekci olmalı ki çocuklar üzerindeki etkisi o kadar büyük olsun. Defter sarı çocuk un yaptığı resme katranı öylesine dökmüyor. zira 25. kare yada derin algı tekniklerinden de zehirli birşey varsa sahte dünyalar ile çocukları istekleri dışında düşünmekten uzak karakter ve kişilikten uzak yontulmuş kitleler haline getirmektir ki defter de tam olarak bunu yapıyor. kendi isteği dışında çizilen bir resme katran dökecek kadar acımasız bir biçimde hemde.

bozuntuya vermeyen defter dallar ile renkler yazmamızı istiyor. yapılacak şey belli renkler belli

konu neydi abi yaratıcılık. hee tamam öyleyse 

                                                                              mavi

kırmızı

yeşil

 

yine müdahele eden defter hazretleri yeşil kreatif bir renk değil diyor . bunu bir ingiliz diyor eğilimin anasını ağlatmak için yeşil ördeklerin objelerin içinde yeşil dallar ile söylüyor.bana deli diyecekler ekran başına ve bu kişisel düşüncem çıkarım dan ötede yeşil ile simgelenen birkaç şey var burada ama birisinin islam olduğunu düşünüyorum. bunu hem dinsiz toplum mottosu güdenlerle ilişkilendirdiğimde hem düşündüğümde hemde birkaç teori ye bakış attığımda görüyorum. ki bu videolar ile alakalı hayran teorilerine seriyi yapanlar herşey doğru . kim neyi nasıl anladı ise doğrudur diyorlar ki bunuda katıp bu kadarını söyleyebilirim. neyse sarı çocuk bir kez daha farklı olmaya çalıştı diye ötekileşiyor.

hele tipe :D

bizim oğlan seri mübarek burada hala "yaratıcı olun kalbinizi yağmurun sesini sokaktaki hurdacıyı dinleyin" filan diyor (harbi hurdacı geçiyor sabah programı sunsam niğde ye selam edecem :D )

elemanlar birşeyler yapmaya başlıyorlar ana sınıfı el işi edası ile başlıyorlar birşeyler yapmaya.

  

 olay arada animasyona sarmaya başlıyor. yetmiyor kuklalar değişiyor arada boyutsal ve şekil olarak

                   kalbi söküp el işi yapan narin bir çocuk ? evladım fatalty yapan sub zero musun sen neye                     özendin ? hee kalbini dinle diyen defter çok etkiledi demek...

                                                bahsettiği dinlenecek yağmur

 yağmur pasta dan çıkan insan eti ölüm yazısı kalp değişkenler ve diğer manyaklıklar ile kan donduran bir moda giren video bu noktada son buluyor...

şimdiiiiii

bu ne demekti tamam birşeyler anladık ama esas konuya gel diyorsanız size şunu diyebilirim. bu video 8 bölümden totalde 20 videoluk bir seri . 7 senedir alakasız zamanlarda atılmış ve birçok kasıtlı eyleme kasıtlı telif ve saldırıya maruz kalmış. çoğu da o yüzde 5 lik dilimin kasıtlı kısmında.

bak kardeşim sana bu videoların hepsinde ayrı mesele anlatacağım ve hepsini ayrı ayrı didikleyeceğim burada ama eleştirilen kaynakları sana şöyle özetleyebilirim.

19 haziran 1955?

 peki bu dönemde ne olmuş olabilir biliyor musun ?

Ankara'da kamyon fabrikası kurulmuş birde mahumlara sahte rapor torbacı kadın ın 5 senelik hapsi filan ortalık karışıkmış şsdjsnsda :D

ya cidden bu tarih bize televizyon tarihi ile alakalı birkaç şey söylüyor ama en önemlisi ingiltere de BBC harici kurulan ilk özel televizyon olan indepent tv nin ilk günleri idi indepent tv deklarasyonunda devlet desteksiz tv olduğunu ve bunu reklamlar ile yapacağını söylüyordu .dünyada yayınlanan ilk direkt reklam da bu gün yani 19 haziran 1955 de yayınlanarak tarihi not ettirdi. bu arada  aslında viral kelimesini kurunca kendini bir halt zanneden youtuber lar bilmez viral reklamlar normal reklamlardan önce doğmuşlardır hani bizim acı biber çelınç yapan yada soğuk, savaş yapan özürlü youtuber kitlesinin üst düzey olduğu için bilip uyguladığı birşey değildir amk bayağı önceden var olan ilk varlığından beri de kitle yönetimi lakayit mal insanlar ve düşünemeyen yönetilebilir kitle amacı ile yapılmıştır. televizyonlar bu tekniği seneler öncesinde yapmıştı

 https://www.youtube.com/watch?v=mZvHiiWFbBU 

al izle de şok ol zira bu reklam değil bölüm içi gayette viraldir .çakçaktaşlar önceleri sinemalarda o dönemden 90 ların başına kadar da televizyonlarda belirli tv lerin destekleri ve warner bros cartoon network un himayesinde gidiyor ve o dönemin cılız kategorize etme (genel izleyici +18 vs) çocuk çizği filmi ve globaldi tabi global demek onlar için uk us ve 7 8 ülke demekti ama düşünün vahameti.

yani diyor ki bu çizği filmler kukla şovları çocuk programları çocukların yaratıcı düşüncelerini körelten hayallerini yönetmek ve sömürmek amaçlı hayal kurmalarını engellemek onlara istenenden fazlasını düşünmemek için oluşturulmuş kasten salak ve yanlış oluşumlardır ve bunarın içinde masonuna kadar ne saymak isterseniz vardır. ilk karedeki damalı zemin de bunu gösteriyor zaten bize elinden geldiğince ve yine bence illuminati li çizği film videolarından kat be kat anlamlı ve iyi olmuş bize de yakışan analitik bakıp yayabildiğimizce yaymak olur.

başka konular ile alakalı bölümleri de inceleyeceğim o zamana kadar görüşmek üzere...

ADAM MISIN BAYAN MI?

  

Bilmeyenlere söyleyeyim bu blogda miroğlu kanunları işler . öyle baskı sevmem uyuzluk kabul etmem. geçen yıl bir haberde okumuştum isviçre de petibör ün sıcak süte batırılma açısını araştırmış denyolar... lan nasıl millet bunlar dedim nelere kafa yoruyor anasını satayım. sonra facebook u açtım şu bize yutturulan proje dediğim evet çünkü bir foruma onay için bile facebook a ihtiyacımız var 2019 da. yakında gbt için facebook nickimizi soracaklar ve @serserytırrek nickinizi söylemeye utanacaksınız. yada onuda gbt verdik çok heyecanlı oldu diye yayınlarsınız zamanın ruhuna bağlı bilemem. neyse konu çok dağılmasın sonra toplamak için biryerlerim çıkıyor neyse bu petibör olayından sonra benim tarlam diyeceğim facebook da arda turan haberleri ile karşılaştım.Düşünsenize ülkenin en büyük spor başarılarından birkaçına sahip bir ADAM gelmiş birisine evli olmasam sana yazardım demiş. hemşerim benim arda ile meselem yok he ettiği halt iyi mi tabikide değil ama ingilterede ryan giggs eşinin karısı ile yattı pique shakira ile ramos sevgilisi ile belirli sebeplerden senelerce evlenmedi çoluk çocuk yaptı bu kötü ama benim derdim değil .Şuanki meselem insanımızın birbirine ve kendine biçtiği değer yargıları. 2019 da kural şu Adam mısın kendine bunu dedirtebiliyor musun ? yada Bayan deme diye feminist bir tavırda ortalıkta gezebiliyor musun. hiçbirini yapamıyorsan de leri ayır. he kağıt üzerinden bir paragraf okuma dil bilgin rezalet olsun eski dillere yada yabancı dillere bakarken öküzler sana oscar versin ama sen de leri düzgün ayır kralsın.sana söylenen ifadeler kazanılmamış olduğu müddetçe aşağılama olmadıkça sorun etme. ya onu yapacaksan gidip bayan adam denince olay yapma mesela komiser ol memur diyene komiser diyeceksin de git profesör ol kanırt o kelimeyi ya git öğretmen ol hoca camide de amk ama kıllık olsun diye ayrım olsun diye şunu yapma çünkü bir çıkış birçoğunu soğurur enerjide.    

bakın bu yazıda dil bilgisi kuralı diye birşey yok farkederseniz.ama birşeyler üretirken gerek de yok burada. sonuçta iki muhabbet ediyoruz TBMM ye yasa teklifi sunmuyorum. zaten ana fikir de bu olmalı.kuralları yaşamadan eleştiren sadece zamanın ruhuna göre ve tek taraflı bakan insanlar kitleleşip ne yaptığını bilmeden yaşamaya mahkumdur! sessiz kalın eleştirmeyin demiyorum beyler bayanlar. ama şurada beyler kelimesi neden öndeyi bile 3 saat konuşup feministlik yapacak dingillerin buna göstereceği hassaiyeti analitik eleştri ve gelişim konusunda göstermemeleri yada adamım lan ben diyen hıyarların siyaseti zaytung dan takip edip sorgulamayacağı gerçeğini de görmezden gelmek hava ya soyut kavram diyen 3. sınıf arkadaşım ile aynı zekaya sahip olmaktır.

yazının başında isviçrelilere mal mı lan bu xd dedik ya hepberaber. şimdi şunu sormanın tam zamanı bence. lan bu adamlar bu refahta yaşıyor adamların derdine bak petibör ün hangi eğimde ne kadar süt alacagının limitlerini ölçüyorlar bizim ise aynı dönemde sorunlarımız arda nın karakteri birinin adamlığı birine bayan denmesi ise bazı şeylerden dolayı şikayet etme lüksümüz yoktur. he ne zaman doğru düşünmeye başlarız ne zaman sahte apoletlerimizi yırtarız o zaman önce bireysel sonra toplumsal olarak adımlar atabiliriz... yazıyı dedemin mihenk taşı olan bir cümlesi ile bitirmek istiyorum.

                                    "KADIN BABANDIR ADAM HALANSA"

GEÇMİŞ OLSUN HASTALANDINIZ
evet daha yeni tanışıyoruz çoğunuzla ve diyeceksiniz ki ne konuşuyor daha beni tanımadan benim onu tanıyıp yargılamam gerekmez mi ? hayır valla billla gerekmez . şuan siz biz kitleler hatta dünyanın yüzde 95 i hasta . he bana sorarsanız keşke öksürük aksırık filan olsa hastalığımız ama bayağı bayağı kötüyüz. sanırım çaresiz durumdayız ve ölüyoruz. geriye kalanlar ise bir avuç insan ve ölüseviciler. hemen siyasi alğılayıp kendinizi 4 e bölemeyin iki dakka oturun efendi gibi konuşalım.ölmek nedir bilir misiniz ? yok olmak benliksiz olmak etkisiz olmak kreatif özelliklerinizi kaybetmek. işte bu yüzden uykuya yarı ölü hali demiştir peygamber efendimiz ki gayette doğrudur. uykusunda yürüyenleri ortaya sürüp bana maval okuyacak varsa uyurgezer birisinin bilincini ve oluşturduğu pozitif bir şeyi gösterebilen varsa helal olsun der kıymetli yerlerinden madalyasını takarım.peki ben öldüm mü diye annesine seslenecekleriniz dahil bunların aksini kaçınız yapıyor ? hadi bilinçlenelim telefonları kırın çırılçıplak kırlarda koşun mottosu vermiycem burada bu arada onu baştan söyleyeyim . ama elin oğlu o cihazı üretirken başkası ondan milyar dolar kazanırken bir başkası neden pelinsu düşürmek için kullanır ki bunu amk.evet sonuçlarınız geldi hepimiz işe yaramaz üretimden ve katma değerden uzak sığır kitlesiyiz tebrikler. aldığınız lisans diplomasının yanına asarsınız ...

konuya iki örnek vererek devam edeyim...
ilk örneği benim bir arkadaşım geçenlerde.adana da bir toprak ağası ile konuşmuş anket için.adam gelmiş yedirmiş içirmiş hoş sohbet birisiymiş. adama ilaç maliyeti sorulduğunda senelik 2 trilyon (milyon) cevabını vermiş. düşünün iki milyon sadece ilaçlama (düşünemedi :D ) bu adam zamanında yememiş içmemiş çalışmış kibiri onuru keyfi unutmuş ve bu günlere gelmiş.adamı trthaber tadında övmeyeceğim zira adam şuan bunu yüzüne yapsam zerre mutlu olmaz hatta utanır mq.başka birisini araştırdım böyle sıfırdan gelen. bizim insanımız eli yüzü tavrı belli . miyonluk adam bakkalda çalışsa yadırgamazsın yeminle.bu adi varya zamanında yememiş içmemiş çalışmış. fikir üretmiş biriktirmiş.ve sonunda elde ettikleri ile de şu anda sadece arge yani araştırma geliştirme ve fikire yatırım yapıyormuş düşünün sizin fikriniz varsa yatırım yapıyor ama babasının oğlu "bak burada internet cafe açalım ya bedavaya patron olurum ehehe" dese de ağzına vuruyor.

ikinci örnek ise bunların tam zıttı.biliyorsunuz seçim döneminde ne hikmet ise dolar ve sebze fiyatları uçtu.demirel bu konuda çok kısa ve net konuşmuş zamanında " milletin cebinden daha büyük seçimi yoktur" demiş .he biraz daha karışık söylemiş ama neyse özü bu . hoş kendisi keraneler kapatalım da millet bizi mi s.ksin demiştir zamanında :D . ama şuna gelmek istiyorum bu dönemde fikrini savunan analitik düşünen araştıran kaç kişi vardı dersiniz? kaç kişi dönem artışı artış sebepleri ve diğer etkenleri hakkıyla araştırıp doğru noktaya kadar destek oldu da sonra siyasi seçim hakkını hakkıyla kullandı . bakın seçim kısmında özgürdür insan ona lafım yok.Allah bir beyin vermiş ve onu kullanım şekliniz size özgü . isterseniz bunun rengi ne hoş la dşshsnbdşadb deyip de seçebilirsiniz ki özğür bir ülkede kimse sorgulamaz ama kendinize sorduğunuzda "ülkeyi kurtarcam lan " tribinde siyasi deha zehir gibi takılıp bu dediğim sorgulamalardan ve millet ahlakından uzak duruyorsanız kendinize ülkeye bir gram faydam var diyebilir misiniz ? tek derdi sosyal medya da prim olan keyif p.zevengi modunda kendine dokunmayan yılana bin yaşasın demek bir yana birde ona özenen tiplerin bu seçimlerdeki ana akım kavgası buydu. peki bugün sağcısı solcusu (sana diyorum aq aynen ya karşı taraf böyle .s deme de kendini sorgula!) bu olayı gazete başlıklarından konuşup kapağı açmaya bile tenezzül etmezken profiline MKA yada RTE yazıp anasından yol parası isterken bunları yapmayan toprak ağası yada arge ci dayıdan en azından kendi limitlerinden daha fazla mı işe yaradılar. siyasi fikrini proje olarak gelen facebook (bunlara hep değineceğiz) daki kimliği belirsiz gönderiler ile belirleyen bir işe yaramayan üretmeyen herkes hasta hatta ÖLÜDÜR! ülkesine ve kendisine katma değer sağlamayıp sonra gönderi paylaşarak dünyanın hayal bahçesi olmasını bekleyen herkes de. ve en kötü ölüm mezarı belirsiz kitle ile gömülen ama ümmet olamayanların ölümüdür. gelin bu yazı manifesto olsun (bendeki lafa bak aq yok dünyayı kurtarsın :D) ve profilinizde hangi sizi tanımyalan siyasi yazı isim varsa bunlar ile ayrışmaktan vazgeçin. birde bir işe yarayın buğün. gidin bir saksıya işeyin ama işe yarayın. analitik düşünün güzel şeyler yapın . yazımı dedemin çok güzel bir lafı ile bitiriyorum.

         "HERKES DÜZGÜN OSURSA GEMİ RÜZGARSIZ DA GİDER"